isa Armagan ve Mustafa Pehlivanoglunun hapisten kaçirilişi




isa Armagan ve Mustafa Pehlivanoglunun hapisten kaçırılışı


isa Armagan ve Mustafa Pehlivanoglunun hapisten kaçırılışı

internethaber.com da okuduğumuz bu haberi sırf güncellik olsun diye giriyoruz.
12 eylül idamlar midamlar derken alın size alakalı bir haber.

Balgat Katliamı sanıklarından İsa Armağan ve ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu'nun idama gidişinin perde arkasını bilenler bir elin parmakları kadardır.

İsa Armağan ve Mustafa Pehlivanoğlu'nun cezaevine konulmasının ardından suçsuz oldukları söyleniyordu. Ancak Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde 18 Ekim 1979'da idam cezasına çarptırıldılar.

Onlar adım adım idama giderken, kimsenin aklına gelmeyen bir gelişme oldu. Balgat Katliamı sanıklarından İsa Armağan ve Mustafa Pehlivanoğlu, müthiş bir operasyonla Mamak Askeri Cezaevi'nden kaçırıldı. Herkes şaşkındı!..

Askeri cezaevinden kaçmak bu kadar kolay olamazdı. O dönemin MHP Lideri Alparslan Türkeş'in de bu operasyondan bilgisi yoktu. Peki onları kim kaçırmıştı? İşte büyük sır bugün ortaya çıktı. Armağan ve Pehlivanoğlu, Muhsin Yazıcıoğlu tarafından Mamak Askeri Cezaevi'nden kaçırılmıştı.

İşte o büyük sırrın ayrıntıları;

Ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu, solcu Necdet Adalı ile birlikte 12 Eylül yönetiminin ilk idam ettiği gençlerden biri. Başbakan'ın Meclis'te yaptığı konuşma ile bütün Türkiye O'nu tanıdı.

Kendisi ile birlikte idam cezasına çaptırılan İsa Armağan kurtuldu, ama kaderi Pehlivanoğlu'nu adım adım ölüme götürdü. O hikayenin önemli aktörlerinden Alparslan Türkeş ve Muhsin Yazıcıoğlu da bugün hayatta değiller...

Bütün Türkiye'nin TRT'ye mahkum olduğu tek kanallı yıllardı. 1978 Yılı'nın Ağustos ayında TRT yine kanlı bir haberi veriyordu. Ankara'nın Balgat Semti'nde bir kahvehane taranmış, beş kişi hayatını kaybetmişti. Kanlı görüntüler defalarca ekrana getirildi. Olay ertesi gün sol gazeteler tarafından "Ülkücülerin Ankara'da gerçekleştirdiği katliam" olarak değerlendirildi.

İLGİNÇ ZAMANLAMA

Saldırının hemen ardından yakalanan İsa Armağan ve Mustafa Pehlivanoğlu, cezaevine konuldu. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde 18 Ekim 1979'da idam cezasına çarptırıldılar. Cezaları, 16 Temmuz 1980'de Askeri Yargıtay tarafından onandı. Ancak beklenmeyen bir gelişme oldu.

Balgat Katliamı sanıklarından İsa Armağan ve Mustafa Pehlivanoğlu, müthiş bir operasyonla Mamak Askeri Cezaevi'nden kaçırıldılar. Onların kaçtığına arkadaşları bile inanamamıştı. Çünkü, Ankara'da sıkıyönetim uygulanırken, son derece sıkı korunan bir askeri cezaevinden iki kişinin birden kaçması imkansız görülüyordu. Bu yüzden, onların gizlice götürülüp, idam edildikleri düşünülüyordu.

Ertesi gün Ankara karıştı. Olay, bütün Türkiye'de geniş yankı uyandırdı. Günlerce gazetelerin manşetlerini süsledi.

Kimse o günlerde üzerinde durmadı. Ancak, kaçırılma olayının zamanlaması son derece önemliydi. İsa Armağan ve Mustafa Pehlivanoğlu, askeri cezaevinden kaçırılmasalar, ertesi gün idam dosyaları Meclis'te görüşülecekti. MHP de iktidar ortağıydı ve onlar da el kaldırıp görüş bildirecekti. MHP'liler, Armağan ve Pehlivanoğlu'nun idamlarına "evet" oyu veremezlerdi. "Hayır" dediklerinde de CHP tarafından kötü sıkıştırılacaklardı. CHP'nin kamuoyuna vereceği mesaj önceden belliydi: "İşte gördünüz. Faşist MHP katilleri koruyor. Balgat Katliamı'nın sorumlusu iktidardaki MHP'dir."

İsa Armağan ve Mustafa Pehlivanoğlu'nun kaçırılmaları, iktidardaki MHP'yi ciddi bir sıkıntıdan kurtarıyordu! Yine de Alparslan Türkeş'in bu operasyondan memnun olduğu söylenemezdi. MHP Genel Başkanı Türkeş'in önemli kaygıları vardı. Birincisi, bu operasyonla askerle karşı karşıya gelmişti. İkincisi, ülkücülerin orduya yönelik bazı gizli faaliyetleri organize ettiği kuşkuları ortaya çıkıyordu. Türkeş, "TSK içinde örgüt kuran bir lider" konumuna giriyordu.

Eski bir asker olan Türkeş ise, ordu ile hiçbir zaman karşı karşıya gelmek istemiyordu. Üstelik, kaçaklar yakalanmaları halinde konuşup bazı anlatımlarda bulunurlarsa sıkıntı daha da büyüyecekti!

Türkeş, olayın ertesi günü bütün ülkücü yöneticileri Parti Genel Merkezi'nde topladı. Kemal Zeybek, Ramiz Ongun, Türkmen Onur, Muhsin Yazıcıoğlu gibi önemli isimler sıraya dizildiler.

Türkeş, yüksek bir ses tonuyla bağırmaya başladı:

- Kim yaptı bunu? Nasıl oldu? Kim kaçırdı? Askeri cezaevi gibi bir yerden nasıl kaçabiliyorlar?

Ardından herkese tek tek "Bilgin var mı?" diye sorup, "Hayır" cevabını aldı. Karşısına dizilenlerden sadece birine soru yöneltmedi. Hatta, yüzüne bile bakmadı. Aldığı cevapların ardından yine yüksek bir ses tonuyla "Çıkın dışarı, kaybolun" dedi.

Oysa, Alparslan Türkeş, bu tür önemli konularda dinlenme ihtimaline karşı muhatapları ile konuşarak değil, yazarak iletişim kurardı. Daha sonra bu kağıtları yakıp, imha ederdi.

Ancak, bu defa çok önemli bir konuyu bağırarak dile getiriyordu. Belli ki bazı yerlere mesaj vermek istiyordu. Armağan ve Pehlivanoğlu'nun kaçırılmaları ile kendilerinin bir ilgisinin bulunmadığını duyurmaya çalışıyordu.

İHBAR EDİLDİ

Aradan bir süre geçti... Türkeş, karşısına dizdiği isimlerden sadece "Kim kaçırdı, haberin var mı?" sorusunu yöneltmediği Muhsin Yazıcıoğlu'nu yanına çağırdı. Bu defa bağırmıyor, aksine son derece kısık bir ses tonuyla konuşuyordu:

- Oğlum, sağlam yerdeler mi?

Yazıcıoğlu'ndan aldığı cevapla rahatladı:

- Kaygılanmayın, sağlam yerdeler...

Gerçekten de son derece sağlam bir yerdeydiler. Yakalanma ihtimalleri yok denecek kadar azdı. Ayrıca her ikisine de sıkı sıkı tembih edilmişti:

- Buradan ayrılmayın. Bizim dediklerimizi harfiyen yerine getirin.
Sakın ola teşkilatlara gitmeyin.

İsa Armağan, kendisine yapılan uyarıyı dikkate aldı. Kendisine çizilen alanın dışına çıkmadı.

Ülkücü teşkilatlarla ilişkisini tamamen kestiği için bugün hayatta.
Mustafa Pehlivanoğlu ise, tersini yaptı. Bir süre gizlendikten sonra gezmeye ve teşkilatlara gidip gelmeye başladı.

Durum bu olunca da Başbakan'ın okuduğu mektupta selam gönderip, "mutlu bir yuva kurması" temennisinde bulunduğu nişanlısının erkek kardeşi tarafından ihbar edilip, yakalatıldı. Ardından da idam edildi.
Kaderi O'nu adım adım ölüme götürdü!

internethaber



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1 torba çimento kaç kg

Almanyada satılan Türk helal belgeli sucuk markaları

Arşivleme

Daha fazla göster